Pazartesi, Ekim 10, 2011

Dur!!! Manyakmısın, atma onları...



Öncelikle Bismillah...

Başlık oldukça manidar. Nedeni ni ilerleyen zaman da çok zorluk çekmeden anlayacaksınız.

Evet ben bir koleksiyon manyağıyım. Ama bunu ne ebeveynlerime, ne de her türlü dereceden yakınlarıma anlatamamamın karşılığı "çöpçü" olarak nitelendirildim hep. Alındım mı? Asla...

Birşeylere değer vermek ve maddi beklenti içerisine girmeden, hemen hemen her türlü spesifik (tamamen bana göre) objelerden manevi zenginlik elde etmeyi seviyorum arkadaş...

Estetiğinden etkilendiğim her türlü devamlılığı ve çeşitliliği olan objeleri birbirleriyle güzel bir saklama kabı içerisinde bir arada tutmayı seviyorum. Bazen ayakkabı kutusu, bazen sigara kutusu, bazen deterjan kolisi, bazen de en çok görülen raflarda, her türlü eş objelerim için mahalleler kuruyorum.

Şimdi ise onları bu blogda göz önüne çıkarmayı düşünüyorum...

İyi bir blog okuru olarak umarım buraya da gereken özeni gösterebilirim.

Neleri mi atmaya kıyamıyorum? Bir erkeğin vazgeçilmezi pulları, elime geçen tüm anahtarlıkları, garipsediğim çakmakları, kibrit kutularını, zaten o amaçla üretilen coca-cola şişelerini, standart tasarımının dışındaki alkol şişelerini, GALATASARAY FUTBOL FORMALARINI, sporculuk ve mesleki kariyerlerimden kalan kulüp,dernek,okul,firma flamalarını, bilumum mekanlardan bardak altlıklarını, metalimtrak paraları, satılmayan kartpostalları, günü geçmiş biletleri, her bırakacağım dediğim de tasarımını değiştiren sigara kutularını, en değerlisi rozetlerimi...

Koleksiyon konusunda kesinlikle iddaalı değilim ama yeri geldiğin de çok pis gaza gelirim. Zamanla blog içerisinde göreceğiniz her koleksiyonum için bağışlarınızı makbuz karşılığı balıklama kabul ederim...

Güncelleme uzun sürecektir. Her birini fotoğraflamak kolay olmayacak. Elbet bitireceğim...